Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: MEHMET ÇALPAR
(İSTANBUL) – 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Taksim Cumhuriyet Anıtı önünde tören düzenlendi. Törenin ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “21’inci yüzyılda Atatürk’ü anmak, 19 Mayıs’ta Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlamak, bize farklı sorumlulukları da yüklüyor. Bu sorumluluk, toplumun her bireyine yüklenmiş durumda ama özellikle biz yöneticilere daha da fazla yüklenmiş durumda. Güzel İstanbul’umuzda, bu bahsettiğim duyguların tamamını hayata geçirme ve milletimizle buluşturma konusunda kararlıyız” dedi.
Bu yıl 105’incisi kutlanan 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla İstanbul’daki Taksim Cumhuriyet Anıtı önünde resmi tören düzenlendi. Törene İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç, CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve çok sayıda siyasi parti, kurum ve dernek temsilcisi katıldı. Törende Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler için saygı duruşunda bulunuldu ve ardından İstiklal Marşı okundu. İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Muhittin Özbay anıta çelenk koydu.
Tören sırasında, geçen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda İmamoğlu’nun yanında yer alarak uzun süre sohbet etmesiyle çok konuşulan Efe Ercan isimli çocuk, İmamoğlu’nun yanına giderek sohbet etti.
Resmi törenin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği etkinlik başladı. İmamoğlu ile birlikte siyasi partilerin, belediyelerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, anıta çelenk koydu.
“ATATÜRK’E VE ARKADAŞLARINA MİNNET BORCUMUZ VAR”
Çelenklerin bırakılmasının ardından gazetecilere açıklama yapan İmamoğlu, 19 Mayıs’ın, kararlılığın ilk adımı olduğunu belirterek şunları söyledi:
“O ilk adımla birlikte milletin uyanışı ve muazzam bir milli mücadele. Kadını, erkeği, genci, yaşlısı; hürriyet, bağımsızlık mücadelesi ve sonucunda milletimizin 1920’de önce Meclis, 1923’te sonra Cumhuriyet’le buluşması… Atatürk’e ve o dönem mücadele veren silah arkadaşlarına, yol arkadaşlarına, milletimize; yani hepimizin aslında atasına, dedesine, ninesine büyük minnet borcumuz var. 21’inci yüzyılda Atatürk’ü anmak, 19 Mayıs’ta Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlamak, bize farklı sorumlulukları da yüklüyor. Türkiye’mizin eğitimden sağlığa, spordan kültür sanata, sanayiden bilime, teknolojiye, tabii ki adalete, özgürlüğe, fikir özgürlüklerine, demokrasiye, bütün bu noktalarda en üst seviyeye ulaşması konusunda büyük bir sorumluluk. Bu sorumluluk, toplumun her bireyine yüklenmiş durumda ama özellikle biz yöneticilere daha da fazla yüklenmiş durumda. Güzel İstanbul’umuzda, bu bahsettiğim duyguların tamamını hayata geçirme ve milletimizle buluşturma konusunda kararlıyız.
“UMARIM O MÜCADELEYİ VERENLERE LAYIK OLURUZ”
Bu kararlılık, aslında günü geldiğinde hızla, zamanı çok geçirmeden, bu pırlanta gençlere, bu şehrin, bu ülkenin en güzel haliyle yönetimini, bütün unsurlarını devretme sorumluluğu var hepimizde. Umarım Türkiye’mize, dünyanın bu bahsettiğim unsurlar üzerinden en müreffeh seviyeye ulaştığı günleri sağlarız. İşte o zaman Mustafa Kemal Atatürk’ü, kurucu ve ebedi liderimizi gerçekten anmış oluruz. Gerçekten o büyük mücadeleyi veren insanlara layık olmuş oluruz. Ben, bu duygularla Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı yürekten kutluyorum. İstanbul’umuzun her noktasında bugün gün boyu, akşam, kutlamalar, bir arada olmalar, coşkular… Artık milli bayramlarımızda milletimiz, İstanbul’da ücretsiz ulaşıma da sahip, ki bu coşkuyu yaşayabilsin diye. Bu noktada bir araya gelmenin ne kadar önemli olduğunu, ne kadar değerli olduğunu, coşkuyla, gençlerimizin bir arada olmasını sağlamanın ne kadar anlamlı olduğunu hep birlikte yaşayalım. Emeği geçen herkese, tüm kurum kuruluşlara İstanbul’umuz adına da yürekten teşekkür ediyoruz. Bayramımız kutlu olsun.”
EFE SORUSUNA YANIT: “PIRLANTA GİBİ BİR ÇOCUĞUMUZ”
Efe Ercan isimli çocuk ile diyaloğu sorulan İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Pırlanta gibi bir çocuğumuz. Çocuğumuzun bir tarafı Türk, bir tarafı Afrika kökenli, bizim evladımız. Büyükannesiyle geliyor. ‘Tutamadım evde’ diyor. Bayrama coşkuyla gelmek istedi diyor. Otizmli bir çocuğumuz ama zeki, duyguları yüksek, bayrama nasıl bir ciddiyetle geldiğini gördünüz ve ‘Bu akşam etkinlikler nerede’ diye herkese sordu, farklı farklı ilçeleri sordu. Onlara katılma coşkusu, insanın içi bir başka, yüreği bir başka, gözleri bir başka doluyor. Onun için o evladımıza ve bütün evlatlarımıza güzel bayramlar diliyorum.”